3 Mart 2020 Salı

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE OYUN






İnsanlığın varoluşundan bu yana oyunun da var olduğu düşüncesi kaçınılmazdır. Oyun ve oyuncağın insanlık tarihi kadar eski olduğu arkeologların yaptığı çalışmaların bulgularıyla desteklenmektedir. British Museum’da bulunan pişmiş topraktan olan ve M.Ö.800 yılına ait bir heykelde iki kız aşıkla oynarken görülmektedir. Yine eski zamanlarda zarla oynanan oyunlar, topaç çevirmeyi gösteren ve el vuruşma oyunlarını oynayan çocuk figürlerine rastlanmıştır. Bu bilgilerden şunları çıkartabiliriz; aşık oyunu tarzı oyunlar günümüzde görülmese de zarla oynanan oyunlar günümüzde hala oynanmaktadır. Zamanın değişimine bağlı olarak oyunlarda da değişim olmuştur.
 Kültür, çocuğun kendini dışa vurduğu davranışlar, etkinlikler ve ürünler toplamı olarak tanımlandığında kuşaklararası oyunun ise yetişkin kültürü ile çocuk kültürü arasında köprü kurmada önemli bir işleve sahip olduğu söylenebilir. Kuşaklararası oyun aracılığıyla hem yetişkinler hem de çocuklar birbirine kendi kültürlerini aktarma şansına sahip olabilirler. Bu etkileşimde kültürleme adına yetişkin kültürünün çocuğa aktarılmasına önem verilir. Bir yandan da kuşaktan kuşağa aktarılması gereken oyun kültürü değişen teknoloji yüzünden yeterince iyi aktarılmamaktadır. Farklılaşan zaman sayesinde geleneksel sokak oyunları yerini bilgisayar oyunlarına ve sosyal medyaya bırakmıştır ve gün geçtikçe çocuklar teknolojiye daha bağlı hale gelmektedir. Eskiden iç içe oynanan sürekli bir arada oynanan oyunlar yerini bilgisayar, tablet, telefon oyunlarına bırakmıştır.
Geleneksel oyunlar ve günümüz oyunların benzerliklerinden bahsedecek olursak, az öncede bahsettiğimiz gibi zarla oynanan oyunlar, topla oynanan oyunlar ve oyuncaklarla oynama açısından benzerdir. Fakat gün geçtikçe oyuncaklarda değişmiş, çeşitlenmiş ve özelleşmiştir. Çamur oyunları yerini oyun hamurlarına bırakmış olsa da temel olarak oyun benzerlik taşımaktadır.
Günümüz dünyasında çocukların oyun anlayışı birkaç kuşak büyüklerinin aksine bireyler arası paylaşım ve etkileşimden uzak, bireysel başarı ve kazanma güdüsüne odaklanmayı temel almaktadır. Toplumcu yaşam anlayışından uzaklaşılması, şehir yaşantısında endişe uyandıran güvenlik unsuru sebebiyle çocukların sokak yerine evde oynamak durumunda kalmaları ve her çocuğun kendine ait bir odasının oluşu oyun anlayışındaki bu değişimi tetiklemektedir. Gün geçtikçe yalnızlaşan çocuk, çevresinde oyununa eşlik edecek çocuk ve yetişkin bulamadığında, odasında oyun arkadaşı olarak elektronik oyun konsülleri ya da bilgisayarı tercih etmek durumunda kalmaktadır. Bu durum ‘’oyun’’ anlayışının değişmesine sebep olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GÖZLEM 5

                                                                        GÖZLEM 5 RAKAMI EŞLEŞTİR, SAYIYI OLUŞTUR ETKİNLİK PLANI ...