Çocukların
Oyunları Esnasında Öğretmenin Üstlendiği Roller ile Öğretmenin Oyun Tanımı
Arasındaki
İlişki Üzerine Nitel Bir Çalışma
İlişki Üzerine Nitel Bir Çalışma
Özet
Son
zamanlarda, öğretmenlerin çocukların oyunlarına nasıl katılmaları ve çocukların
oyunları esnasında hangi rolleri üstlenmeleri gerektiği hakkında tartışmalar
gündemdedir. Bu çalışma, oyun alanındaki
tartışmalı konulara cevap bulmak amacıyla uygulanmıştır. Araştırma esnasında
veri toplamak amacıyla resmi bir okul öncesi kurumunun bir sınıfına
ziyaretlerde bulunulmuştur. Yapılan üç gözlem ziyareti esnasında okul öncesi
dönem çocuklarının oyun süreçleri gözlemlenmiştir. Bunun yanında ziyaret edilen
sınıfın öğretmeni ile yarı yapılandırılmış iki röportaj yapılmıştır. Toplanan
veriler analiz edildikten sonra, öğretmenlerin belli durumlarda çocukların oyun
süreçlerine dâhil oldukları veya müdahalede bulundukları sonucuna varılmıştır.
Gözlem ve röportaj verilerine göre, okul öncesi eğitimi sınıfı öğretmeni genel
olarak çocukların gelişimsel düzeylerine katkıda bulunmak ve çocukların
güvenliği için problem olarak gördüğü durumlarda problem çözmek amacıyla
çocukların oyun sürecine müdahalede bulunduğu ve oyunun doğal bir akış içinde
çocukların aynası olduğunu düşündüğü sonuçlarına varılmıştır.
Bu makalenin giriş kısmında oyunun
tanımından bahsedilmiştir. Huizinga’a ve Huizinga’ya
göre başarılı oyun bağlamının gerçekleştiği üç durumun üzerinde durulmuştur.
Bunlar:
1.
İnsanlar gönüllü olarak oyun oynarlar; oyun zorunluluk veya
gereklilik değildir. İnsanlar istedikleri zaman oyun oynama eylemlerini
başlatabilirler veya bitirebilirler.
2.
Oyun, kendi doğasını oluşturan sınırlara sahiptir. Bu sınırlar
resmi kurallar (Örneğin; “Bu duvarı atlarsan, oyunu kazanırsın.” gibi.)
olabileceği gibi, resmi olmayan uygulamalar da olabilir (Örneğin; “Kış
mevsiminde bir portakal ağacı olduğunu varsay.” gibi.).
3.
Oyun günlük yaşamın dışında gerçekleşir, onun parçası değildir.
Oyun ayrıca farklı alanlarda gerçekleşir. Bu alanlar resmi (Örneğin; tenis
kortu.) olabileceği gibi enformel ve geçici (Örneğin; bireyin hayalinde
yarattığı yer.) alanlar da olabilir.
Makalede oyunun önemine
şu şekilde vurgu yapılmıştır: Oyun çocukların dünyayı keşfedebilmeleri için
bir fırsattır ve oyunun önemi doğal ve içgüdüsel bir süreç olmasından
kaynaklanır. Oyun esnasında çocuklar, oyunu yönlendirdiklerinden dolayı
kendilerini özgür hissederler. Çocuklar oyun oynarken, akranlarıyla iletişime
geçebilirler, problem çözmek veya yeni bir şeyler oluşturmak için akranlarıyla
işbirliği yaparlar.
Makalede
öğretmenlerle alakalı olarak şunlardan bahsedilmiştir:
Oyun
sürecinde öğretmenin ilk rolü, çocukların oyunlarını için zengin uyaran
sağlayan ve fiziksel olarak güvenli olan oyun ortamını hazırlamaktır. Zamanlamayı
ayarlayarak, yeterli alan ve materyalleri ulaşılabilir hale getirerek öğretmenler
oyun sürecinde etkin olurlar.
Son
zamanlara, yetişkinlerin çocukların oyunlarına nasıl dâhil olmaları gerektiği
ve bu süreçte hangi roller üstlenmeleri gerektiği ile ilgili tartışmalar
artmaktadır. Tarman ve Tarman’a göre, öğretmenler oyun esnasında didaktik bir
otorite olmadan dikkatli bir gözlemci ve aktif bir katılımcı olmalıdırlar.
Ashiabi’ye
(2007) göre, bir erken çocukluk eğitimi sınıfında iki çeşit oyun tipi vardır:
Öğretmen rehberliğindeki oyun ve çocuğun girişimi ile başlayan oyun. Öğretmen
rehberliğindeki oyunda, öğretmenler daha aktiftir ve öğretmenler oyun sürecini
başlatırlar. Eğer çocuklar oyunu başlatıyorsa, bu oyun tipi çocuğun girişimi
ile başlayan oyundur. Bu oyun sırasında çocuklar daha aktiftir ve öğretmenler
oyun başladıktan sonra oyunu genişletmek ve desteklemek amacıyla oyuna
katılırlar.
Araştırmanın Önemi
Erken
çocukluk eğitimi merkezlerinde çocuklar zamanlarının çoğunu oyun oynayarak
geçirirler ve çoğunlukla akranlarıyla, öğretmenlerle ve diğer çalışanlarla
etkileşim içindedirler. Ayrıca, öğretmenlerin oyun ortamını hazırlamadaki ve
sürdürmedeki rolleri göz ardı edilemez. Öğretmenlerin çocukların oyun süreçleri
ve çocukların kendilerine özgü bakış açıları hakkındaki bilgi ve uygulamaları
oyunun doğasında ve gidişatında fark oluşturur. Dolayısıyla, çocukların oyun
süreçlerine öğretmenlerin nasıl dâhil olduğu ve bu süreçte öğretmenlerin hangi
rolleri üstlendiği ile ilgili araştırma yürütmek çok önemlidir.
Araştırmanın Amacı
Bu
araştırmanın amacı; araştırmacının kendi bakış açısı ve literatürün
varsayımları ışığında, çocukların oyun süreçlerine öğretmenlerin nasıl
katıldığını, öğretmenlerin bu süreçte hangi rolleri üstlendiklerini ve
öğretmenlerin oyun sürecine kendi katılımları ile ilgili ne düşündüklerini
ölçmektir.
Sonuç ve Tartışma
Araştırmanın sonuçlarına göre,
öğretmen genellikle çocuklar arasındaki çatışma ve problemleri çözmek amacıyla
çocukların oyun süreçlerine müdahalede bulunmaktadır veya katılmaktadır. Çünkü
öğretmenin röportajda belirttiği gibi ve sınıf gözlemlerinde de gözlemlendiği
üzere, öğretmen çocukların arasında problem çıktığı zaman ilk olarak onların
güvenliği konusunda endişe duymaktadır. Öğretmen önceki deneyim ve gözlemlerine
dayanarak, oyunlara bu durumlarda dâhil olmaktadır (Örneğin; ısırma, vurma,
gibi.). Fakat röportajdan elde edilen verilere göre, öğretmen kendi katılımının
çocukların oyununun doğal akışını bozduğunun farkındadır, beklemesi gerektiğini
ve çocukların aralarındaki problemleri işbirliği ile çözmeleri gerektiğinin
doğru olduğunu düşünmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder